Cumartesi Mixi :)

Kanal D'de REZİLLİK, TRT'de GÜZELLİK mi? :S

ÜSAME KARAKIŞ /VAKİT Kanal D, rezil diziyi ekrana çıkaracak; TRT de Ravza-i Mutahhara’dan canlı yayın yaparak Müslümanların gönüllerini fethedecek.RTÜK’e en çok şikâyet edilen dizi olma unvanına sahip olan Aydın Doğan’ın Kanal D televizyonunda yayınlanan Aşk-ı Memnu dizisi, İslâm âleminin önemli günlerinden olan bu akşam idrak edeceğimiz Mevlid Kandili günü yayınlanacak.
Efendimm burda isyanımı pöykürmesem içimde kalır.

KİNG'DEN HEDİYE KAZANMAK İSTEYEN?

Blog üyelerine çekilişsiz, kurasız sürpriz hediyeler veriyor. Bayanların yanısıra bayların da katılabileceği bu yarışma bugüne kadar yapılan yarışmalara hiç benzemiyor. Kingdünyası.blogspot.com adresine yeni üye olacak bir kişiye çekilişsiz ve kurasız Thunderbird Otomatik Döner Fırçalı Saç Kurutma Makinesi hediye... 1600-1800W’luk ısınma gücü, iki yöne otomatik dönen şekillendirici fırçası, serin hava ayarı, 3 ısı ve 2 hız ayarı bulunan Thunderbird’a ücretsiz sahip olmak için King blog’unu ziyaret etmeyi unutmayın.
King Dünyası’na adım atar atmaz şans kapısını aralayacak olan üyeler arasına sizler de katılın.
Hemen üye olun, hediyenizi kaçırmayın!
Kazananlar http://kingdunyasi.blogspot.com adresinde açıklanacaktır...
Çok kısaca yapılması gerekenler:
1.http://kingdunyasi.blogspot.com adresinde yer alan blogumuza üye olmak.
2.Blog sayfanızda kampanyamızı duyurmak.
3.www.king.com.tr'de yer alan King Ladies Club'a üye olmak
3.Üye olduktan sonra Ad, Soyad, Adres, Yaş, Meslek, Medeni Durum ve Gsm bilgilerinizi tam olarak doldurup kingdunyasi@gmail.com adresine yollamak.
Herkese bol şans :)
Çocuklar için Kibrit Kutusu Etkinliği..
Kelebek Atölyesinin Kibrit Kutusu Etkinliğini hepimiz biliyoruz öyle değilmi.
Çok eğlenceli, pratik ve çok özel bi etkinlikti.
Şimdi kibrit kutularını minik bedenler, çocuklar için yapmaya ve onları mutlu etmeye ne dersiniz?
Ben de minik bir kibrit kutusu hazırlar ve onları sevindiririm diyorsanız yapmanız gereken tek şey aşağıdaki linke tıklamak...
Ayrıntılar işte burada..
Mutfak Stajı Part 2


Postacı Gelsin Selam Değil Hediye Versinn :)
Bir doz minik güzel şey bloğunun sahibesi sevgili sezenin aylar önce düzenlediği yarışmayı kazanmıştım.Las Vegas konseptli hediye paketim dün ulaştı elime.
Açıkçası zaman geçince unutmuştum ben.
Kendisine çok teşekkür ediyorum. Hepsi çok özel şeyler, çekmeceme yerleştirdim saklıyorum :)
Şansıma hiç güvenmezdim ki... Kristal Küre'nin her cuma düzenlediği yarışmada birinci oldum. Heyecanla kargomun gelmesini bekliyorum..
Edit: Ve hediyem geldiii! Kolye resimde göründüğünden daha gösterişli ve çok çok güzel..Teşekkürler Kristal Küre ve Casette. Bence siz de bir an önce bu sayfayı takibe alın, birbirinden güzel hediyeleri kaçırmayın.. ;)
fotoğrafpenceremden bloğunun sahibesi sevgili Ceyda'nın yaptığı birbirinden güzel taçlar arasında bu kırmızı incili taçı görür görmez aşık oldum ve pasajdan ilk alışverişimi yapmış oldum ceydacım da hemen yolladı ama hala pttnin keyfini bekliyoruz, gelmedii ya inanamıyorumm :( Şimdi onlar paketimi kaybederlerse ne yapmam lazımm, bi cıngar çıkarmam lazım değilmi kardeşş..:(:)
Edit: Kargo geldi nihayetinde ama tacımı yollarda telef etmişler incileri dökülmüştü yapıştırdım... Ceydacımınn güzell ellerinden çıkan tacım huzurlarınızda..Çok tatlı dimi, ozaman sizde pasajına bir göz atın isterseniz.. :)
I ALWAYS GO TO THE THEATRE..:p
Uzun zamandır tiyatroya gitmemiştim. Hani sinema daha popüler ya hani tiyatro fazla enteldir, sıkıcıdır, zaman bulamayız..yani öyle gelir ya aslında alışkanlık edinmemişizdir.. Oysa tiyatroya küçük yaştan beri ilgim vardı benim okulda hep tiyatro etkinliklerine katılır, bikaç aylık eğitim sürecim bile olmuştur. Ama şimdi sorarım kendime ne bu "Sinemaya gelince var, Tiyatroya gelince Yorgunum!" tadında Bihtervari tavırlar :) Tiyatroyu sinemayla aldatamazsın Ceci! Tiyatro senin ilk göz ağrın.. :P
72. Koğuş
Sadri Alışık Tiyatrosu
Başlangıç Yılı : 2009
Kadro :
Yazan: Orhan Kemal
Yönetmen: Kemal Başar
Oyuncular
Kaptan: Yavuz Bingöl
Berbat: Kerem Alışık
Fatma: Azra Akın
Kara: Ali Tutal
Sölezli: Yusuf Atala
Bobi: Serhat Özcan
Leşçi: Ayhan Anıl
İzmirli: Yıldırım Gücük
Tavukçu: Fuat Onan
Kaya Ali: Ömer Duran
Başgardiyan: Tuncer Yenice
Gardiyan: Cem Hamzaoğlluları
Boşnak: Erman Bağrı
Düzenbaz: Derviş Tezcan
Nedime: Eylem Öden
Zeliha: İlknur Soydaş
Kadın Gardiyan: Ceyda Yücesan
Ayşe: Sinem Çatalbaş
Hacer Nine: Şenay Aksoy
Hatice: Nihan Sevinç
Oyun Hakkında :Oyun 1941 yılında Türkiye’de bir cezaevinde geçiyor. Cezaevinin 72 nolu koğuşunda çeşitli suçlardan yatan “adem babaların” insanlığa özlemi anlatılıyor. Kaptan’ın, berbat’ın, kaya ali’nin, tavukçunun, leşçinin, kara’nın ve izmirlinin hayata dair düşleri, çelişkileri, aşkları ve kavgaları sürmekte olan ıı. Dünya savaşı’nın etkisinde kalan türkiye’nin toplumsal ve sosyal koşullarıyla birleşip önümüze gerçek ve çarpıcı bir hikâye sunuyor.

MUTFAK STAJI PART-1 :)
Aslında elmalı poğaça şeklinde tane tane sarmak istiyordum. Ama hamurun kıvamını bir türlü tutturamadım ya.. Nasıl sinir oldumm..Neyse dedim bildiğimi yapiim parça parça olunca dağılıyodu bende hamuru tepsiye yayıp tart şeklinde yaptım..Tadı güzeldii ama şekli hiç hoşuma gitmedi :(

Bana Sarı Laleler Al Çiçek Pazarından..¨*¤•♥•♫.¸¸.•♥•.¸

Mazhar Alansonun o benzersiz içten sesiyle bütünleşen aşıkken daha bi sevilen, aşık değilken de neden bana sarı laleler alacak bir sevgilim yok dedirten, öylesine değil özenle dinlenen, eski ama unutulamayan bir şarkıdır "Sarı Laleler"
Özellikle sabah saatlerinde daha dinlenesidir, dinlendiresidir kanaatimce...
¨*¤•♥•♫.¸¸.•♥•.¸
M.F.O. - Sari Laleler
sana sarı laleler aldım çiçek pazarından
sen olmasan buralara gelemezdim ben
sevemezdim bu şehri anlamazdım dilinden
nasıl bir sevdaysa bu
karşı koyamam
dayanamam
kıskanırım
seni paylaşamam
satırlar uçar gider aklımdan
sana sarı laleler aldım
çiçek pazarından
yeniden başlasam bu sefer korkmadan
koklayıp birbirimizi çöpe atmadan
satırlar uçar gider aklımdan
sana sarı laleler aldım çiçek pazarından.

Ve Biraz da Thalia..(Biraz mı?) :)
Güzel kelimesinin hakkını vermekle kalmayıp şirinliğe, estetiğe, zerafete etiket olur bu hatun.
Çocuk da yapar kariyerde..
Bu pembe gömleğin aynısını bulsammm...
Elbisesine bayıldımm..O'na da kırmızı çok yakışıyoor...
Baştan çıkarıcı :)

Ruhumun Kalorili Gıdası; Latin şarkıları... :)
Ricardo Montaner - Besame la boca
Sevgili Joeycim benim taban yapmış latin hayranlığımı bilerekten birbirinden güzel latin şarkıları hatta albümüylen beraber üşenmeyip bana yollamış. Canımm çok incesin, çok düşüncelisin..Çok teşekkürler bir kez daha. Öpüyorum seni..
Ve sizleri de bu muhteşem şarkıyla baş başa bırakıyorum. Gözlerinizi kapatın ve bu şarkının büyüsüne kendinizi bırakın. Ama sevilmicek gibimiii ya.. :) Bu arada videoda birbirinden güzel filmlerin romantik sahneleri mevcuttur isterseniz gözlerinizi ilk seferde kapamayın kaçırmayınn :)
"Besame la boca" yani öp dudaklarımı demek, ingilizce sözleri aynen şöylee olurr;
Kiss me with your tear of joy
Kiss me the moon and cover the sun with your thumb
Kiss me the space between my body and your silhouette
And to the ocean most deep kiss it with your moisture
Kiss me the whisper that you made in my ear
Kiss the the journey of my hands to your altar
With holy water of your fountain, kiss my forehead
That baptizes me and blesses me that way of kissing
Kiss my fields and my flowers with your droplets of colors
Kiss the rain that slide on the window
Kiss my life and my ashes and you'll tell me I'm going to fast
Kiss me and let me make it with a scream
Kiss the torrent of illusions
Kiss me all the passions
Kiss my river until its opening
Kiss my life and my ashes and you'll tell me I'm going to fast
Kiss my nights and days, my deluge and my heaven in the sun
Kiss my eyes still asleep in the morning
Kiss me the skin with the volume of your narrowness
With holy water of your fountain
kiss my forehead
That baptizes me and blesses me that way of kissing
Kiss my fields and my flowers with your droplets of colors
Kiss the rain that slide on the window
Kiss my life and my ashes and you'll tell me I'm going to fast
Kiss me and let me make it with a scream

Bir Annenin gidişiye başlayan "Mutfak Stajı.."

Pazartesi günü sevgili Prettycool ve pofişcimin de yaptığı meşhur fincan keki yaptım.
Hani resimde de gördüğünüz gibi pek başarılı sayılmaz :)

Sevgi Dolu Kibrit Kutusu...
Bir Kadın ve Bir Erkek Gittiğinde...

Kentin tüm yolları çökmüş,
Dağları yan yatmış gibi olur.
Bir erkek gidince,
Raflarda kalır dizi dizi kitaplar,
çekmecede dosyalanmış evraklar,
ödenmiş senet koçanları, su, elektrik faturaları, banka dekontları,
maaş ekstreleri, taksit tarihleri, kalın bir defter içinde doğum günleri,
baş başa çekilmiş gülen resimler,
telefonlar, görüşme günleri, araba anahtarı, cep telefonu, dizüstü bilgisayar,
Boynunu büker kalır.
Bir erkek gidince;
Susar dış kapının gürültüsü,
Kahvaltı için ekmek almaya, gazete getirmeye giden olmaz.
'Gelince ne gerekli?' diye telefon eden,
'Hazırlan, akşam gidiyoruz' diyen,
'Boyunbağım nerede?'
'çoraplarım yıkanmamış mı?',
'Hani beyaz gömleğim?',
'Anahtarımı unuttum!',
'Sahi, saatim evde mi kalmış!'
'Evlenme yıldönümümüz dün müydü?' Sesleri eksilir..
Bir erkek gidince;
Ev kapanmaz ama ışıkları söner, karanlığa gömülür..
Bir erkek gidince bir evden;
Bir dede,
bir baba,
bir oğul,
bir ağabey,
bir dayı,
bir amca,
bir kuzen,
bir yeğen,
bir torun,
bir delikanlı,
bir sevgili,
bir yiğit,
bir savaşçı,
bir barışsever,
göklerden bir kartal,
ormandan bir aslan,
bir günün aydınlık kısmı,
beynin yarısı,
mevsimlerden yaz olanı,
kolun iş göreni,
ayağın adım atanı kesilir.
Kısacası;
bir erkek gidince yatağın yarısı buz kesilir..
KADINLAR gittiklerinde arkalarında daha büyük boşluklar bırakırlar.
Onlar bir gün çekip gittiklerinde, peşlerinde 'yetim-öksüz' kalan çok olur:
Mutfaktaki dolap, perdeler, kavanozun içindeki eski düğmeler, özenle saklanmış küçülmüş giysiler, dolap diplerindeki kurdeleler.. .
Sabah karanlığında mutfaktan gelen tıkırtılar susar, yetim kalmıştır tabaklar.
Bir kadın gittiğinde hep suyu u nutulur saksıların.
Sık sık boynunu büker 'sarıkız'.
O teki kalmış eski bardağın anlamını bilen olmaz, değerini kimse anlayamaz krom hac tasının.
Balkon artık sessizdir, koridor kimsesiz.
Bir kadın gittiğinde...
Bir kadın gittiğinde ne çok kişi gider aslında; bir ağır işçi, bir temizlikçi, bir bakıcı, bir bahçıvan, bir muhasebeci.. .
Bir anne gider...
Bir dost...
Bir arkadaş...
Bir sevgili...
Ne çok kişi yok olur bir kadın gittiğinde.
Hep böyle olur; bir kadın gittiğinde; övgüler, uyarılar, yakınmalar, dualar yetim kalır.
Kapı eşiğindeki 'Dikkat et...' duyulmaz, annesi gitmiştir 'geç kalma'nın.
Kadınlar, arkalarında büyük boşluklar bırakarak giderler.
Bir kadın gittiğinde pek çok kişi gitmiştir aslında. Ve bir kadın gittiğinde pek çok 'yetim' bırakmıştır arkasında.
Bekir Coşkun
Bu aralar ya da Şu sıralar.. :)
Bu aralar Secret'ı okuyorum. 2 günde bitirilecek bir kitap ama sürekli aynı şeyleri tekrarladığından sıkıldım ara verdim, tekrar elime almalıyım...
At kuyruğu yapıp saçımı kokoş tokalar takıyorumm.. :)
Rengarenk ojeler sürüp baharı anımsıyor, anımsatıyorumm..:)
Karnabaharı pek bi severim, annem salatasını yapar da ben yemezmiyimm :)
İçinde karnabahar, havuç, mayonez, yoğurt ve sarımsak var...
Çeki düzen veriyorum sağa sola, yine bozulacak ama olsun...
Ve gülüyor, gülümsüyor, depresif hallerden sıyrılıp gülümsemeye çalışıyorumm..:)
