Tatil Atraksiyonları...:)

30 Temmuz 2011 Cumartesi
Erdek'de ilk günümüz, henüz bronzluğa nail olmamış bir beyaz beden..
Yandıkça cefasını çekiyorsun bu kadar beyaz olmanın elbet..
Önce bir soyulma evresi geçirdim, sonra istediğim bronzluğu elde ettim.
Bronzlaşmak eşittir güzelleşmek mi bilmemki ama tatil yaramış dediler görünce.. 
 

Erdek yolları taştan...



Erdek çok güzel, özel bir tatil beldesi ve bundan dolayı çok kalabalık.
Plajlarda kendinize yer bulmak mümkün değil. Denizi hakkında pek çok övgü duyduk ama artık şansımıza mı bilinmez pek bi yosunlu geldi. Üstelik iskeleden düşmek gibi bir kazaya uğradım orda. Bacaklarım ayrı ayrı yerlerden morarıp kabuk bağladı, acısını ilk başta hissetmedim, sonra sonra çektim desem..fenaa!



O yüzden bikaç  gün sonra daha sakin, huzur dolu ve renkli yazlıkçı karakterlerle tanıştığımız Tatlısu'yu tercih ettik. Havlularımızı koca bir ağaç gölgesine serdik. Meğer adını daha sonradan "Hayat Ağacı" taktığımız o ağaç paylaşılamayan bir değermiş. Biz sabahın erken saatlerinde kimsecikler yokken kuruluyorduk altına. Öğleden sonra yaşlı yaşlı emekli öğretmen teyzeler, amcalar, bizim gibi günü birlik gelen tatilciler, dedikodular ve memleketi kurtarma seansları. Çaylar, börekler, "nerden geldiniz hanım kızlar" faslı.. Plajın bütün çocuklarına dadılık yapma durumu da cabası. Birbirinden ilginç hayat hikayeleri, nesiller arasında kırıntı kırıntı bulunan ortak güzellikler ve tatlı, serin bir memleket havası...Tatlısu anıları olarak kalacak dimağlarımızda.



Kopmadan bir tatil geçirmek olur mu? Olmaz!
Kaya the Rock'da Murat Boz Konseri bizi bekler...


Endamın aman yakıyor yeri göğü tü tü tü tü maşallahhh! :p



E eğleniyoruz haliyle. Ama bir başkayız bu akşam, sarhoş olamıyoruzzz..
Neden? Çünkü biralar su gibi... :(




Ve bir doğa harikası; Manyas Kuş Cenneti!


Önce Manyas Köyünden geçiyorsunuz, sizi birbirinden misafirperver köy halkı karşılıyor. Hoşgeldiniz kızlar diyor kapı önünde iş gören eli öpülesi köy kadınları. Su içebileceğimiz çeşme varmı diye soruyorsunuz, evinin avlusunu gösteriyor, girin için diyor hiç çekinmeden.



Kuş Cenneti Milli Parkına vardığınız zaman
Gözetleme kulesini çıkıp dürbününüzle..


Kuluçkaya yatmış 66 türü ve zaman zaman 255'e çıkan tür sayısıyla kuşları dikizleyebilirsiniz :)





Böyle güzel bir tatildi işte. Daha pek çok hoş ayrıntı var ama paylaşabildiklerim bunlar. Umarım siz de böyle güzel, keyifli tatiller geçirirsiniz..




10,5 Bandırma...:)

29 Temmuz 2011 Cuma
Yine çok güzel ve farklı bir tatil yapıp döndüm bu koca şehre..
Feribottan iner inmez İstanbul trafiği ve sıcağına maruz kalınca üzülerek anladım ki burası orası değil ve tatil bitmiş.
Balıkesir güzel bir şehir. Bisürü tatil beldesi var, canınızın sıkılması mümkün değil bu kentte, yaz cuk oturuyor.
Her ne kadar Bandırmalılar kendini Balıkesirliden saymasa, öyle sananlara tepki duysalar, ayrı bir il olmak için direnseler ve plakalarına 10,5 deseler de..
Bandırma, Erdek, Tatlısu, Manyas..
Biraz daha zamanımız ve imkanımız olsaydı da Akçay, Altınoluk, Avşa Adası..
Alternatif çok yani, tavsiye edilir, edildi bile kimilerine.
Kız kıza geçirdiğimiz güzel bir tatildi. Huzur, özgürlük, keyif anımsatıyor fotoğraflar şimdi.
Daha ilk günden özledim. Kardeşim meğer sen ne güzel bi şehirde öğrenciymişsin.

Bandırmanın çok güzel bi meydanı var ki Türkiye'nin dördüncü büyük meydanı. Sabahlara kadar dolaşabilirsiniz,her gece tavaf ettik, insanlar medeni, rahatsız eden olmuyor hiç..



Küçük bir İstanbul yaratmışlar adeta bu minik boğaz köprüsüyle... Benim makinanın azizliğinden pek güzel yansımamış ama..


Spor yapmak isteyenlere birebir, hele fenere kadar giden bir yolu var ki upuzunn, kilo verip döndüm o yürüyüşler sayesinde..




 
Ve sahilde çok hoş çay bahçeleri, cafeler...

Devamı gelsin mii?
Gelsinn sonra...:)

Sil Baştan...

14 Temmuz 2011 Perşembe



Hiç eski sevgilinizi unutmak için hafızanızı sildirmek istediğiniz oldu mu?
Kulağa etkileyici geliyor öyle değil mi?
Konu da tam buradan yola çıkıyor.
Böyle bir şey mümkün olsa ki bence teknolojinin bu noktaya gelmesi an meselesi, bütün anılarınızı bir daha hiç hatırlamamak üzere hiç yaşanmamışcasına silip yok edebilirmisiniz?
Peki sizi sildiren biri olduğunu öğrenseniz?
Evet bu  o bildik ayrılık acısına ilaç olan "unutmak" kavramı için bir avantajdır peki ya dezavantajları olabileceğini hiç düşündünüz mü?
İyi de olsa kötü de olsa geçmişte yaşadıklarımız, ilerde yaşayacaklarımız ve hatta tüm hayatımız açısından belirleyici bir etken bence.
Siz de isterseniz filmi izledikten sonra karar verin buna.
Gelmiş geçmiş en iyi aşk filmlerinden...duygu yüklü, düşündürücü, keyifli, asla sıkıcı değil ve ders verici. Jim Carrey ve Kate Winslet'in oyunculuk performanslarının tavan yaptığı bir film. Neden izlemekte bu kadar geç kaldım bilmiyorum ama çok sevdim♥

Cosmo! :)

13 Temmuz 2011 Çarşamba

Tatil çanları benim için çalıyor... :)
Sebamedi Ezgicimin tavsiyesiyle aldım, o çok memnun kalmış, bende kalırım umarım :)


Bu ojelere bayıldım, sizce de ben tam yazlığım diye bağırmıyomu? :)


Oriflame'ın geçen ayki kataloğundan aldığım maske ve fırça. Vadettikleri ; Kızarmaya yatkın, kuru ve gergin cildi yatıştırır ve nemlendirir. Optimals Yatıştırıcı Kompleks cildi rahatlatırken içeriğindeki kuşüzümü özleri ve revitacalm teknolojisi cildi nemlendirir ve güçlendirir. Kuru ve gergin cilt yatışır ve yumuşak bir hal alır. Evet bunların hepsini yapıyor ama sanırım yağlı ve karma ciltlerin pek kullanamayacağı bi ürün, fazla nemlendiriyor çünkü.





Yanan Mim :)

8 Temmuz 2011 Cuma

En çok mimlenen bloggerlar arasındayımdır heralde ki bu son derece memnuniyet verici bişey.
Ama her zaman hepsini yapmamız mümkün olmayabiliyor maalesef.
Yaparım diye unuttuğum bi sürü mim var, olduğunu biliyor ama nerden ve nasıl geldiğini hatırlamıyorum bazen. O yüzden sıcağı sıcağına yapmak en iyisi sanırım..
Bu mim için City's My Life bloğunun sahibesi Mrs. Alanso'ya teşekkür ederim. Mimlenmek güzeldirr.. :)
Mimin konusu biraz enteresan. Allah korusun evinizde bir yangın çıksa tek bi eşya kurtarmak zorunda kalsanız neyi kurtarırdınız diye.
Düşünmesi bile ürkünç değil mi? Ama hepimiz bunu zaman zaman düşünmüşüzdür.
Özellikle de benim gibi biton ıvır zıvırı olup, gerekli gereksiz atmaya kıyamadıklarıyla tam techizat yaşayan kişiler için cevaplanması çok zor bir sorudur bu.
Herşeyin başı tabiki sağlık, canımızı kurtardıkmı yerine konulamayacak şey yoktur.
Bunu düşünerek yerine bir daha koyamayacağım şeyleri alırdım heralde diye karar verdim.  Anılara sadık, saygılı biri olarak da bunun fotoğraflarım olduğuna kanaat getirdim. Dijital ortamda bulunmayan fotoğraflar, albümler... Herbirinde ayrı, bir daha gelmicek bi yaşanmışlık saklı..
Onları alırdım sanırım.
Zaman kalırsa diğer sorulara gerçerdim :) Çantamı özelilkle cüzdanımı (kimlikler, kartlar vs..), cep telefonumu filan alırdım yani.
Aman aman allah göstermesin, böyle felaketler kimsenin  başına gelmesin!
Mimi yapmak isteyen tüm izleyicilerime gönderiyorum..
Muaakk! :*


Hediye Almak Güzeldir!

6 Temmuz 2011 Çarşamba

Hiç de unutmaz beni canım arkadaşımm..
Bi de kendi gelse ne güzel olacak..
İnşallah seneye kavuşucaz..
Cicilerimi seve seve bitiremedim, çikolatalarmı? çoktan bitttii! :)

Yeşil ve Mavi..

3 Temmuz 2011 Pazar
Ne güzel renklerdir onlar..
Doğa, hayat dedinmi bence yeşil-mavi gelmeli akla..

Bu sıra bu manzaranın tadını çıkarıyorum.
Deniz ve orman..Çimenler, ağaçlar benzersiz bir huzur veriyor..
Yoo henüz tatilde değilim.
Ama İstanbul'da böyle manzaraları bulmak zor değil...



Related Posts with Thumbnails