Biz de HYDE PARK İstiyoruz!...

Londra’nın tarihi kadar "özgür konuşma mekanı" özelliğiyle ünlü "Hyde Park"ını bilmeyeniniz var mı? Müdürüm sayesinde her öğlen yemekte, gündemden dem vururken duyuyorum, ismi hep geçer :)

Bu parkta bir kürsü vardır ve bu kürsüye çıkıp istediğinizi söyleyebilirsiniz. Söyledikleriniz aleyhinizde delil olarak kullanılmaz, suç sayılmaz, polisin biri gelip sizi coplamaz, ağzınızı kapamaz, özgürsünüzdür...Çünkü düşünmek, konuşmak en temel hakkıdır insanın, özellikle bu kürsüde aslolandır. Etrafınız kalabalıklaşır bir süre sonra, topluma ithafen konuşursunuz, meydan sizindir, lider sizsinizdir.

İngilizlerin zaten ne sorunu var ki buraya çıkıp konuşabilirler diye "pıhh" yapabilirsiniz, ben yaptım şahsen. Çünkü onlardan çok bizim böyle bir yere ihtiyacımız olduğu kanısındayım. Her ne kadar demokrasinin, özgür düşünce ifadesinin sınırlandırılmasını uygun bulmasam da böyle bir ritüaliteye hayır demem. Eğlenceli olacağı, hatta ve hatta popüleritenin her kapıyı açtığı güzelim memleketimizde medya ve basının yardımıyla görülmeyeni, duyulmanı göstermek adına yararlı olacağı kanısındayım. Çünkü burası Türkiye, çünkü burda dert bir değil, iki değil, malzeme çok yani en anlaşılır tabirle :) Sorunsuz tek bir günümüz geçiyor mu acaba? Münevver cinayetinden, IMF protestolarına, güpe gündüz suikastlerden, açılım polemiklerine, yolsuzluktan yoksulluğa, haksızlığa, irticaya...

Öğrenci harçlarından mı dem vuruyorsunuz çıkın konuşun, elektrik, su, doğalgaz zammını mı protesto ediyorsunuz buyrun mikrofon sizde. Falan yasanın filanca maddesini olumsuzmu buluyorsunuz anlatın, derdini söylemeyen derman bulamaz ya hani dermanı bulunmasa bile konuşup rahatlama durumu var, psikolojimize de iyi geleceğini sanıyorum böyle bir uygulamanın.

Bu formül denenmeli. Ne dersiniz İstanbul'da bir hyde park, hoş olmaz mı? Hani karşı cinse ilanı aşk veya veryansın etme kürsüsü bile olabilir, Make up Forever, Benefiti, Elf Türkiye'de şube açsın, Mango, Zara sürekli indirimde olsun diye de pöykürebilirsiniz. :)