Yılbaşı Sepeti Klasiğimiz..:)

29 Aralık 2010 Çarşamba

Ah çok güzide, çok nadide kurumumuz yine biz değerli çalışanlarını unutmayıp, yeni yıl jesti yaptı ve pek özel yılbaşı hediye sepetini biz yılmaz neferlerine takdim etti.
Gerçi geçen seneki daha iyiydi, bu daha prestijliymiş, içki çeşidi filan daha çok ama ben daha fazla abur cubur tercih ederdim açıkçası :)
Neyse Allah razı olsun, sağolsunlar varolsunlar..:)

2011 Yılından Dilediklerim..

Daha çok süpriz..


Daha çok birliktelik..


Daha çok dans..




Daha çok incelik..

Daha çok başarı..
Daha çok şans...


Daha çok üretim..


Daha çok renk..


Daha çok duyarlılık..




Daha çok bilgi...


Daha çok ilgi...


Daha çok sanat..



Daha çok ağız tadı...





Ve her dem sevdiklerimizle birlikte sağlıklı ve huzurlu günler...

:)

Kendime Hediyelerim..

27 Aralık 2010 Pazartesi
Aralık ayı, herkesden fazla hediye ayı benim için. Üstelik Ocak ayının ilk gününe hediyeleşme ve iki doğumgünü sığdırılırsa yılbaşına kadar haldır haldır hediye arayışlarına girilmesi kaçınılmaz oluyor.
6 kişilik bir hediye alma aktivitem var Cuma'ya kadar, 3ünü hallettim, şükür.
Ama kendimi hiç ihmal etmiyorum :)



Renklere gel :) Ah benim çingene ruhum. Gerçi etekle fuşya bluzu kendime değil arkadaşıma hediye aldım.
Yazı hayal ederek kendime aldığım sarı bluzun tonu biraz daha açık cart, yani resimdeki kadar değil :)
Mango indiriminden yararlanmamak olmazdı. Fiyatlar resimde belli olduğu üzere şahaneydi yani ne diyim..Hala yararlanmadıysanız elinizi çabuk tutun. Ben Starcity Avm'de gayet hoş şeyler bulabileceğinizi umuyorum..

Ne zamandır böyle bi kolyeye ihtiyacım vardı. Siyah, şık ve açık boyunda asil durabilecek muntazam kurtarıcı bir kolyeye. O kadar kolyem var tam böyle tarif ettiğim gibi bişiyim yoktu. Koton da bulunca atladım tabiki..

Taşıra taşıra sürmüş olduğum flormar 413 numara sütlü kahve ojem.
Ben bu renge, bu ojeye bayıldım bittim diyebilirim.
Şuan önceki gün sürdüğümden daha hoş duruyor tırnağımda, e kenarlarını da silince tabii güzelliği çıktı ortaya :) üstelik hiçbi bozulma, çizilme olmadı. Ojelerimi bundan sonra flormar standından alıcam, kozmetikçilerde sepete konulmuş olanlar aynı kaliteyi vermiyor..


Evet cnm ben hiç büyümicem.. :)
Tanıştırayım bu bebenin adı bobo..Evet bizim golcü bobo isim babası :)
Nt kitabevinin önünden geçerken gördüm bu maskotları.
Böyle melül melül bana bakıyordu. Gel bakim sevim seni dedimm, sen ne şirinsin öyle..
E bjkyse koy sepete durumları..
Fbli, Gslisi filan da vardı, sevdiklerinize şirin bir hediye alternatifi olabilir bence...

İşte bu kadar.

Yılbaşına 5 güncük kala; Herkese iyi haftalar diliyorum..

Naaptım Bennn? :)

26 Aralık 2010 Pazar
Daha fazla bekleyemedim hemen faaliyete geçtim..
Kırmızı mırmızı diyoruz da mora sempatimiz de az değil hani, ikisini birden idare etmek benimkisi :)
O yüzden nimodan mor malzemelerin olduğu paketi almıştım. Bendede vardı mor boncuklar..Yüzük aparatlarımla şipşak yüzük yapıverdim..






Bu da cameolu yüzüğümüz. Vintage havası versin diye kırmızı tül ve siyah kurdaleyle destekledim..Bilmem güzel oldu mu? :) Tırnaklarım nail art hevesiyle coşan  ama beceremeyen benim eserim. Sevmedim nail artı, benlik değil şekil a da görüldüğü gibi  :)


Bunlar da daha önce yaptığım yine mor renkte bileklik, küpe, yüzük takımı..
Etraf takıyla doldu taştı, yaptıklarım, aldıklarım filan derken.. Ama hediye edicem ve yine yeniden yapmaya devam edicem. 

Sonuç olarak çok mükemmel olmasa da  bişeyler üretmek güzel.. :)

Nimı Stylo'dan Aldıklarım..

25 Aralık 2010 Cumartesi



NİMO..Bilmeyeniniz var mı bilmiyorum ama; Şu şeker kız hani..
Cidden de çok şekermiş. Bana benziyor. Neşesini taa uzaklardan, görmeden hissedebiliyorum. Bir de becerikli ki sormayın, ne güzel şeyler döktürüyor öyle, hayran kaldım..Pasajına girip malzeme aldım, nasıl ilgilendi, nasıl tatlı dilli bilseniz..

Ve bir günde elime geçti kargo..İşte aldığım ciciler. Onunki kadar güzel şeyler yapamayacak olsam da kendi çapımda hoş bişiler icra etmek istiyorum bunlarla.
Siz de ondan ciciler ve sıcak elektrik almak istiyorsanızz işte buraya bakabilirsiniz..
Teşekkürler Nimo bu vesileyle tanıdım seni, içtenliğin için ayrıca teşekkür ederim ;)

Cuma, Yeniyıl ve Çam Ağacı Ekseninde Aşk..

24 Aralık 2010 Cuma
Her şeyin bir sonu vardır. Ama bazı sonlar mutlu son'dur örneğin: Haftasonu :)

Madem ki mutluyuz, neşeliyiz. Cuma şarkımız aynı telden gelsin o zaman...

Cihan da böyle yanıyor yansın cecim sallaa :)




Cumaları çocuksu bir mutluluk duyuyorum içimde kelebekler raksediyor o yüzden mazur görün bu deliliklerimi :)

*Yılbaşına az bir zaman kaldı. Hazırlıklar devam ediyor. Almam gereken bi sürü hediye var. Haftasonu halledeyim diyorum.Bi de ağacımızı aldık bugün.Kuzenlerim gelicek, madem evdeyiz, evde cıvıl cıvıl süslensin, bir atraksiyon olsun dedim. Ç






Alışveriş Seansları...

23 Aralık 2010 Perşembe

Beyoğlu İş Merkezi Ganimetlerim..
İstiklal'e gittiğimde uğramadan edemiyorum. Çünkü çok hoş ve çok uygun şeyler buluyorum her defasında.
Bu şirin bluzu 5TL'ye aldım. İnce yumuşak ve ciddi kaliteli bir kumaşı var, zaten etiketi filan yerinde. Danteli, fiyonku, kolları sevdiğim detayları oldu.
Krem rengi tonlarında bir etekle çok güzel kombinlenebilir. Kotun üstüne bile giyerim ben bunu. Ama tiril tiril hissiyatta olduğu için azcık havaların ısınmasını beklicez :)



Ve bu harika elbise sadece 10 TL'ydi. Askıda bedenleri de mevcuttu. İş için aldım daha çok ama düğün, dernek her türlü gideri oluyor bu elbiselerin, gardropta dursun ;)



Ve yine Eyüp Sabri Tuncer.
Bu kampanyayı seviyorum..Daha önce aldıklarımı burda görebilirsiniz.
Bu sefer iki set aldım, ikisi de yeşil renkte çıktı şansıma.
Ama ikisi de yeniyıl hediyesi olacak. Biri halama, diğeri arkadaşıma :)
Kokularını sevdim, fena değiller..Umarım sahipleri de sever..:)


Nail art ojelerimi bugün flormar standına göz gezdirirken alayım artık şundan dedim.
Denicez, bakalım birbirimizi sevecekmiyiz, anlaşacakmıyız görcez.. :)

Kışlık Kurtarıcılar..

21 Aralık 2010 Salı
Gömlek üstü hırka, bolero, kazak vs..
Hem klasik hem spor kombinlerde şık ve özenli gösteren, hem işyerinde hem gezmelerde rahatlıkla kullanılabilecek yok ne giycem yok üşürmüyüm derdine son veren muhteşem ikili.
Bu aralar ben böyle takılıyorum..;)





Ayna Önü..

20 Aralık 2010 Pazartesi

En sofistiki bile aynıdır...
Kadınlardan bahsediyorum..
Bütün kadınlar aynı yerde buluşur.
Güzel ve bakımlı olmayı umursar. Bunu ona hatırlatan kişiye de sempati duyar :)
Böyle değilmiyiz biz, hani yalansa yalan diyin :)



Makyaj yapmak 8. sanat. Ne kadar icra edebiliyoruz o ayrı :)
Ama can sıkıntısına ve kendini iyi hissetmeye bire bir..Çikolata yoksa tavsiye edilir yani :)

Gri gökyüzü mavi deniz...
temalı makyaj yaptım :)




Yeni Alix Avien Ojelerim..







Bu renge doktor yeşili dedim ben, hastahane yeşili de denebilir :)
Ama çok diikkat çekici olduğunu belirteyim , iş arkadaşlarım arasında espri konusu oluyor :) Ama ben seviyorum böyle orjinal renkleri :)

Av Mevsimi Bitmemeli...

18 Aralık 2010 Cumartesi
Geleneksel gribimizi de geçiriyor bulunuyoruz, hah! Herşey ne kadar olağan, ne güzel :)
Kulaklarım uğulduyor, ağzımın tadı yok, burnumm çeşme misali, çektikçe içime soğuk hava kaçıyor sanki, rüzgarlar üfürdüyor beynimde, gözlerim kızarmış, başım ağrıyor. Herşey tam beklenildiği gibi, gayet normal! Sonra kışı, soğuğu sev derler...Neyseee diyorum dominant gönül modunda..

Gelelim sadede..Av mevsimiine gittikkk.. Beğendikmi beğendik! Oyunculuk, kurgu, karakterler, senaryo, sahneler, akıcılık gayet iyi. Ama filmden çok dizi olacak alt yapıda duruyor. O yüzden millet kopukluktan, havada kalan sorulardan bahsediyor. Bence olay gayet açıklayıcı bitti, polisiye olarak yani, cinayet çözüldü, katil belli oldu, nasıl ne neden işlendiği aktarıldı seyirciye, tatmin de ediciydi, sorun yok. Ama bizim insanımız diğer insanların hayatlarını merak eder. Özel hayatlarını yani, özellikle sevdikleri ana karakterleri bırakmak istemezler yani orda. O nasıl oldu, o mutlu olabildimi, cinayeti çözdü ama şuna ne oldu gibi. Bu yüzden aklında soru işaretleri kaldı, eleştirdiyse de bu yüzden eleştirdi. Genel anlamda gayet iyi bir filmdi çünkü. Ama gerçekten bu dizi olmalıydı Çok da bomba olurdu hani biraz daha aksiyon sahnelerine de yer verilip tv izleyicisiyle buluşsa. Klasik polisiye tadında ama o kendi halinde gibi görünen ama etkili, izlenir hayatları olan insanları kah dramatik kah esprili sahnelerle devamlı olayların içinde sürüklemeli, görmeliydik. Tabii ölü vermeden (!) Spoiler oldu mu bilmiyorum ama olmadı diye düşünüyorum. Kesinlikle gidip görülmeli. Ve şuna kanaat getirdimki Şener Şen'i, Cem Yılmaz'ı beyaz perdede daha sık görmek istiyorum ben...

Her Kadının içinde/üstünde bir "Marlyn Manroe" vardır.. :)

17 Aralık 2010 Cuma


Doğumgünümde taktığım Marlyn Monroe kolyeme dikkat ettinizmi bilmiyorum.
Gerçi yakın markajda bir resmim olmadığı için görülmemiş olabilir.
Kendisini Atlas Pasajında dolanırken tesadüfen görüp, ayıla bayıla aldım.
Hemen de taktım doğumgünü şerefime :) Pasajın sonuna doğru gittiğinizde merdivenlerin solundaki dükkanın önündeki tezgahta buna benzer ganimetler doluydu. Bu tarzda vintage ve orjinal ürünler almak isteyenler uğrayabilirler, fiyatları da oldukça makul.


Audrey Hepburn ve Türkan Şoray temalı olanlar da vardı.
Kararsız kalmadım değil açıkçası, bunumu alsam şunumu hıı?
Telefonumla birkaç resim çektim, idare eder sanırım :)



Yüzükleri de var. Ama hepsini birden alıp takmak abartı olabilir :)


Küpeleri...


Boşa demiyorum pasajları seviyorum diye.
Çok eğlenceli, güzel ve herkesde heryerde bulamayacağınız orjinallikte şeyler çıkıyor..

Vee son olarak..
Sizin için bir cuma şarkısı seçtim..
Natalia Oreiro- rio de la prata

Şimdiden iyi haftasonuları. Sevgiyle kalın... :*

Güneş gibi her gün yeniden doğuyorum...

14 Aralık 2010 Salı

Doğumgünü kutlamalarım tüm hızıyla devam ediyor :)
40 gün 40 gece dermişim :p
Amcamlar, kuzenler pasta alıp geldiler, afiyetce yedik :)
Üzerine yazı yazdırmamışlar ama bu cici pasta benim :)
E yine iyiki doğdumm :)

"Bir Doğumgünü Masalı"...:)


Sıradan bir gün gibi görünüyordu. Aslında doğumgünüm yarındı. Ben bir atraksiyon olacağını anlamıştım da dua etmiştim hatırlarsanız günler önce hava kötü olmasın diye. Nitekim de Tanrı sesimi duydu ve ne kar ne yağmur yağdı Pazar günü.
Hava da aydınlıktı, buhranlı kasvetli sayılmazdı, bir önceki güne göre hele. Ama buz gibi soğuktu, varsın olsun :)

Yine yürüdük. Ama hala İstiklaldeyiz.
Sonra Kumbaracı Yokuşunda bir cafe. Bizimkiler masayı rezerve etmiş, beni bekliyorlardı.Aslında bahçesi güzel diye ayarlamış düşünmüşler ama hava da berbat olunca içerde kaldık.Aaa siz de mi burdaydınızz? :) falan filan, sarıl, öpüş, koklaş :)


Süprizi bilsen de özel hissediyorsun kendini..
Derkenn pastam geldii, hediyelerim geldi..
Resimler anlatsın biraz da..:)





Hızımızı alamayıp ordan canlı müzikli bir mekana geçtik. Eğlendik, içtik, kadehlerimizi bana kaldırdık :) oynadık, muhabbet ettik..:)



Hediyelerimin hepsi çok güzeldi, çok beğendim. Zaten bana göre önemli olan düşünmektir. O yüzden ne alınırsa alınsın çok beğenirim ben.. Burda pek belli değil ama tek tek giydikçe gösteririm, genelde giysi ağırlıklı :) Çok güzeldi herşey ben çok beğendim :)





Bir doğumgünü ritüelimin de daha sonuna geldik..Ben erdim muradıma, siz çıkın kerevetine :)

Ve Ceci Doğar.. :)

13 Aralık 2010 Pazartesi
Her geçen gün daha büyük ızdıraplar getirirken,
Ve yaşlanmanın dahi duracağı o anın fikri aklımızı kurcalarken,
Her bir adımın yere daha sağlam basması gerekliliği arz-ı endam buyururken,
Gözlerimiz henüz tanıştığımız karşı cinsin öncelikle parmaklarına bakarken,
Omuzlarda taşınan o iki meleğin defterleri milli kütüphane olma yolunda ilerlerken,
Arkamızda bıraktığımız bitirilmemiş işler sayısı artadururken,
N’olurdu on sene sonra doğsaydım nidaları alıp başını giderken,
Beğenilen şarkıların metronomları giderek yavaşlarken,
Yani yaşlanmak ve büyümek olgularının birbirine yakın olan anlamları farklılaşmaya başlarken,
-ki sanırım yirmili yaşların ortalarına denk gelir

İyiki doğdum bak 25 oldum.

Velhasıl efenim..

Bugün benim doğumgünüm..Nice Mutlu Yıllar Bana :)feliz cumpleanos! 


Pastamız da çok şeker öyle değil mi? :)

Bu pastayı ve bu şarkıyı bir arkadaşım mail atmış..Koptum sabah sabah :)

Related Posts with Thumbnails