Bazı duyguları ne kadar tarif ederseniz edin yaşamadan anlamanız mümkün olmuyor...Bu da öyle bir duygu işte..Hem mutlu hem endişeli hem heyecanlı hem sabırsız...Aşktan da öte bişey o minicik şeye olan hissiniz..Daha karnımda böyleyse doğduktan sonra neler hissederim kimbilir...
Yolu yarıladık miniğimle çok şükür.1. trimester olarak adlandırılan ilk üç ay riskli ve hassas bir gebelik dönemi malumunuz. Mide bulantıları, yorgunluk, uykusuzluk ve bir takım hormonal değişiklikler...Mide bulantım dışında fiziki bir rahatsızlığım olmadı çok şükür. Ama manevi olarak karışık hissediyorsunuz, yani hem çok mutlu hem huzursuzsunuz daha erken bir evrede olduğunuz için aklınızda soru işaretleri oluyor. Ama sonraki üç aylık dönem yani 2. trimester kendinizi hem manevi hem fiziki daha iyi hissedeceğiniz, deyim yerindeyse hamileliğinizin tadını çıkaracağınız keyifli bir dönem...
Bu süreçte önemli bir rolü olan yeme içme konusunda hepimizin bildiği doğrular var ve doktorumuzun tavsiyelerine, kurallarına uymak durumundayız. Temel gıdaları almaya dikkat ediyorum ben de. Ama can bu, arada esnediğimiz olmuyor değil...
İlk bir kaç hafta süren mide bulantılarıma çare çubuk kraker ve beyaz leblebi oldu çoğumuzun bildiği gibi...
Ve peynirle aramız hiç olmadığı kadar iyi oldu. Çeşit çeşit peynir tüketiyoruz üstelik kahvaltıda değil günün her saati canımız çekebiliyor. Öyle ki gece yatmadan önce bile ağzımıza bir parça peynir atıp öyle uyuyoruz. Oğlum babasına çekti sanırım zira babamız tam bir peynir hastası :)
İlk canımın çekip de üşenmeden mutfağa girip yaptığım şey bu salata olmuştu. Patatesler haşlanıp tereyağı ve tuzla ezilip püre haline getiriliyor,üzerine havuç sote ve sarımsaklı yoğurt eklenip hazırlanıveriyor. Hepsini bitirmiştim bir saat içinde...:(
Tekrar yemek yemekten keyif aldığım zamanlar geldiğinde de en sevdiğim menü değişmez makarna-köfteydi...
Turşu da çoğu yemeğime eşlik ediyordu...Özellikle ilk zamanlar tatlıdan tiksinip ekşi ve tuzlu yemek istiyordum sürekli..
Sebzeli fırın makarna...Yapması da yemesi de ayrı bir zevkti benim için.. Kısaca tarif verecek olursam fırın makarnayı haşlarken pişmeye yakın (ki normalden daha az bir pişirme süresi yeterli) sebzelerimizi; ben mantar, kırmızı ve yeşil biber kullandım dilediğinizi ekleyip diriliğini aldıktan sonra süzüyorsunuz. Kullanacağınız borcama makarnamızı yayıp üzerine bir yumurta, bir bardak süt, çeyrek bardak sıvı yağ, tuz, karabiberden hazırladığınız sosu döküyorsunuz. Ve en son da üzerine kaşar peynirini, dilerseniz rende olarak dilerseniz benim gibi kare dilimlerini koyup fırına atıyorsunuz :) 15-20 dakika içinde makarnamız enfes tadıyla yemeye hazır hale geliyor...
Tavuklu pilav bi aralar canımın çokça çektiği bir menüydü...
Kendime zevkle tabaklar hazırlamak ve yediklerinden kilo yapar endişesiyle zerre pişmanlık duymamak güzel bir duygu :)
Doktorum pilav,makarna, ekmek vb. karbonhidrattan uzak dur dese de benim hamilelik bu yiyeceklerle geçecek gibi :)
Ha bide arada eşiniz böyle tepsiler hazılayabiliyor...