Evdeki Dünya Kupası Esintileri..

26 Haziran 2014 Perşembe

Evde futbolsever bir eşiniz varsa sofralarınız da ona göre hareketlenebiliyor...
Peçeteleri ŞOK markette görünce kaçırmadım...Kupa şeklindeki bardaklarımızsa Cocacola serisi..




Bu da arkadaşlarımıza davetli olduğumuz bir akşam..
Erkekler yine boş durmuyor, dünya kupasına kilitleniyorlar...
Evin erkek kedisi Şakir bile :)



Sığmıyor mu, Sığdıramıyor muyum?

17 Haziran 2014 Salı

Bu buzdağının sadece görünen kısmı...
Mutfak eşyalarını,  bardak, tabak vs. her kadın gibi ben de çok seviyorum.
Ama yeni bir şey almaya kalkışmak bir süre sonra tereddüt ettirtebiliyor. Pahasından, ihtiyaç duyulmamasından filan değil, lojistik sorunlardan :) "Ben şimdi buna nerden yer bulucam" sorunsalı.
Yer sorununuz varsa düzen sorununuz da oluyor, çünkü bütün tabak çanağı yerleştiricem diye karman çorman, üst üste kötü bir görüntü çıkartabiliyorsunuz. Ne kadar çok dolabınız varsa ve ne kadar az eşyanız daha kolay bir düzen kurabiliyorsunuz. Ama dünya kadar eşyası olup küçücük mutfağına muntazam şekilde sığdırıp, ihtiyaç duyduğunu kolayca bulabilen hanımlar da yok değil, işte onların önünde saygıyla eğiliyorum..

Kitaplarla Yemek...

11 Haziran 2014 Çarşamba
Bu resimlerdeki ana tema kitaptı aslında ama yine de yediğim içtiğim benim olsun okuduğum sizin...

Bitireli epey oluyor, zira yaz geldi, fit olalım filan derken artık çay keyiflerimizi rafa kaldırdık. Gerçi bu en masumuydu.. 



Kalbimin Kızıl Saçlı Bacısı...Piraye..
Nazım Hikmet de bir erkekti sonuçta, çapkın adammış vesselam dediğim kitap. Bütün o ideolojisi, yıllarca hapiste, vatanından uzakta verdiği mücadele, o güzelim şiirleri bi yana Nazım Piraye'yi nasıl aldattı? Etkileyici, dramatik, bu bir aşk romanı tabiki ama hisler var aşka dair, yaşanılanlar çokca siyasi ve acı. Tarihlere gidiş gelişler kafanızı karıştırabiliyor, hiç sıkılmadım desem yalan olur. Ama sonunu bilse de sonunda ne olacak, nasıl bitecek bu kitap ne hissettirecek dedirtiyor tabiki. Nazım ile Piraye keşke kavuşsaydı...Piraye affetmedi,haklıydı belki ama ya Nazım'ın çektikleri.. Çok kadın sevmiş Nazım bitek Piraye yokmuş onun için ama bi tek Piraye varmış en tepede, en yüksekte. Başkaymış o her ne kadar davranışları çelişse de...

Burda da gayet sağlıklı bir kahvaltı var kitabıma eşlik eden, ya da tam tersi kahvaltıma eşlik eden kitap..



Bin Muhteşem Güneş
Uzun zamandır bir kitaptan bu denli etkilenmemiştim. Aslında bir çok kişi bu kitap hakkında zaten şahane yorumlar yapmıştı, güzel birşeyle karşılaşacağımı biliyordum.
Hiç mi sıkılınmaz bir kitaptan,  belki en başlarda hani daha hikayeye bağlanma aşamasına gelmeden. Sayfalar ilerledikçe hikayeler, karakterler filizlendi ve beklenmedik anlarda şaşırtan olaylar örgüsü her kadın kadar beni de derinden etkiledi..Ve aklıma takılan soru yazarın erkek olduğuna emin olduktan sonra bir erkek bir kadın ruhundan bu kadar iyi anlar ve anlatır mı? Filmlere ağlarım ama kitaplara ne kadar dramatik de olsa ağlamak adetim değildir, oysa ramak kalmıştı, yaş birikti gözlerimde, neyse ki sonu mutlu bitti ama o mutluluk için de çokca bedeller ödendi ki o bedeller kitabı kitap yapıyor...Kadın olmak dünyanın her yerinde zordur elbet ama Avrupalı bir kadınla Afganlı bir kadını kıyaslayamazsınız, hele de bu kitabı okuduktan sonra. Kadınlar kendi aralarında bile eşit değilken, doğduğu topraklara göre anlam kazanırken kadın haklarından bahsetmek biraz yavan kalıyor açıkçası..Ama yine de dünyanın en güzel duygusu aşkla bezeli bu hikayeyi okumayı ihmal etmeyin..



Uğultulu Tepeler
Dünya Klasikleri diye tercih etmiştim bu kitabı ki " Victoria Dönemi" olarak adlandırılan önemli bir dönemin en önemli edebi eserlerinden biri, boş bir kitap değil anlayacağımız ama kullanılan anlatım dili, olaylar örgüsü karışık olup yarısına gelmeden sıkılmama neden oldu. Belki de eski basım olduğundan çevirisinde sıkıntı olduğunu düşünüyorum ama yarıda bıraktığımdan dolayı rahatsızım açıkçası, bişekilde bitirmem lazım...

Hangi Mevsim?

6 Haziran 2014 Cuma
Tam yaz geldi derken şaşırtıyor bizi hava...
Haftalar öncesinden kalma bir kahvaltı bu oysaki, renkli ve sıcak..
Yaz sanki geçip gitmiş, kış gelmek üzere..
Niye böyle oldu bilmiyorum ama zaman çok hızlı bu bir gerçek..


Kahvaltınızı nerde alırdınız?
Kah mutfaktayız kah oturma odasında..
Umarım o çok özendiğim balkon kahvaltılarının keyfine nail oluruz pek yakında..


Ve nihayet salata ve karpuzun baş tacı edildiği yaz akşamı sofraları var...


Related Posts with Thumbnails