2011'e Elveda Derken...

30 Aralık 2011 Cuma
2011'i geride bırakmaya çok ama çok az kaldı.
Geride kalan diğer yıllar gibi anıları ifade edecek artık bu sayılar bir araya geldiğinde bizim için.
Şimdi tüm umutlarımız, beklentilerimiz, dileklerimiz 2012'de. Gazlarımızı her yılbaşı öncesi gibi fulledik; "Yaptık Olacak" :)
2011'i uzun uzun cümlelerle anlatabiliriim. Ama tek kelime ile özetlemem gerekirse "öğretici"ydi diyebilirim.
Evet çok şey öğretti bana 2011.
Mutlu oldum, üzüldüm, güldüm, ağladım, heyecanlandım, sevdim, sevildim, gezdim gördüm, hayal kırıklığına uğradım, şaşırdım. Ama hepsinde bişey öğrendim.
"Büyük konuşmamak gerekiyomuş" mesela. Öğrendiklerimden yalnızca biriydi bu. Çok şey öğrendim evet.
Beni öldürmeyen her acı güçlendirdi. Daha güçlüyüm şimdi meçhul 2012'ye karşı.
"Şimdi hayat ister çiçeklerle gelsin isterse vursun geçsin.." diyor ya şarkı heh işte bende de öyle bir hava esiyor, öyle bir kafa hakim. Öyle şeyler öğrendim ki çünkü acısa da öldürmez yani...
Benden bu kadar. 2012'den dileğim var ya da yok, bana kalsın. Bu kez saymıycam şu şu diye..
Biri dediki "senin tek rakibin kendin". Aynen öyle; tek rakibim kendim, o yüzden iyi olan kazansın :)
Herkese mutlu yıllarrr!



Kutuma gitmek istiyorum, aç dersen açarım ve açıl susam açıll :)



İçinde neler yoktuki neler :) Ben en çok çikolataları sevdim..
 hep tatlı geçsin, mutlu etsin diye..


Ve assolistler en son çıkar... :)
Polat Rönesans yetkililerine çok teşekkür ederim. Bu güzel jest için...
Özel olarak üretilmiş zeytinyağı..sağlıklı bir yıl için..






Kırmızıyı Severler...

28 Aralık 2011 Çarşamba
Birbirini överler...
Yoksa ben bi romanmıyım? :)
Evet yeniyıl konseptine uygun kırmızılarla karşınızdayım.Aslında kırmızı-kahve diyelim. Ve aslında taytımda kahverengi olacaktı. Ama bütün evin altını üstüne getirdim ve geçen sene alıp, hiç giymediğim taytımı nereye koymuşum bulamadım, herşey çıktı ama o çıkmadı. Sinir oldum azcık tabiki ama napim siyah tayt kullandım ve unuttum.

Kırmızı Tunik: Açelya
Siyah Tayt: Hiç hatırlamıyorum.
Çizme: Arow (Doğumgünü hediyesi olan bahsetmiştim :))
Kemer: Defacto





Ve diğer detaylar...Kırmızı küpelerimi Bakırköy Pazarından almıştım, çok seviyorum, üstündeki kelebekli olan iş arkadaşımın hediyesi, euromoda etiketli..Şal da yine işyerinden bi ablamızın doğumgünü hediyesi. Çantam 5 yıllık. Tırnaklarımda Alix Avien kırmızısı, ama numarasını hatırlamıyorum şimdi, bakmam lazım.. :)


Eminim bi çoğunuzun harika yılbaşı planları vardır..
Evde, dışarda, nerde kutlarsak kutlayalım Sevdiklerimizle birlikte olacağızdır.
Bütün bir yıl yine onlarla olsun diye..
Ve gülerek, eğlenerek..yine öyle geçsin diye..

Keyifli sofralarla girelim yeni yıla..

Nostaljik Kombin..

24 Aralık 2011 Cumartesi

Fiyonklu bu sıcacık kazak abimin doğumgünü hediyesiydi.
Kolyemiz de başka bir arkadaşımın hediyesi.
Bu kazakta nostaljik bir hava var, siz de alabiliyormusunuz?
Bir de etek, çorap ve çizmeyle şöyle bir kombin yapınca kendimi Türk Sinemasının esas kızı filan sandım.
Gülşen Bubikoğlu misali...




Ve bu soğuk İstanbul gününe rağmen sıcacık keyifli bir Cumartesi diliyorum.
Aromalı Lattemle birlikte...
Dışarısı nasıl olursa olsun içiniz hep sıcacık olsun.. :)



New Year's Party!

23 Aralık 2011 Cuma
Yeni yıla erken girdik..burda havalar güzel (:

Geçtiğimiz gün davetli olduğum yılbaşı partisinden bir kaç kare..
Elbisem yılbaşı ritüeline uygun tam kırmızı olmasada o tonlarda bordo üst kısmı şıkır şıkır payetli ama bi o kadar sade bi model..ve yine Koton! (:


Benden kareler...


Katıldığımız organizasyonun detayları bu haberde verilmiş.
Biz gerçekten çok eğlendik..


Bu da bitmek bilmeyen enerjisiyle dansın dibine vuran noel kızımız :)

Bir Elbise Markası Olarak Koton..

21 Aralık 2011 Çarşamba

Elbise denilince benim aklıma ilk Koton geliyor.
Belki tarzını beğendiğimden, belki çeşitliliğinden, klasik giyimde tanınmış bir adres olduğundan ve her daim indirimde olduğundan her gittiğimde elbise alarak çıkıyorum hani pant. bluz vs. bişey değil..
Bu elbise de en yakın kızarkadaşlarımdan birinin bana doğumgünü hediyesiydi.

Elbise: Koton
Çizme: Polaris
Kolye: Doğumgünü hediyelerimden..







Bu elbise de triko bir elbise, tam kışlık, sıcacık, rahat. Taytlarla kombinlemek için fazla uzun bence ama size kalmış ben çorapla kullandım.
19.90 gibi indirimli bir fiyata almıştım.
Sizin de dolabınızda muhakkak Koton'dan bir iki parça bişey vardır dimi?
İyiki varsın Koton diyelim o zaman..

Bu arada odada kendi kendime yaptığım komik çekimler için kusura bakmayın :)

Uludağ Seyahati...

20 Aralık 2011 Salı
Yaz aşığı beni bilirsiniz. Kardan, kıştan hiç hazzetmem
Ama bu şehri felç edeceğini bildiğimden belki, sadece İstanbul'da.
Uludağa öyle bir yakışırki kar...Ceci aşık olur kara :)
Geçtiğimiz Cuma iş toplantımız için Uludağ'a gittik. 
Ağaoğlu My Resort Otel'de 2 gece konakladık.
Hem otele, hem Uludağ'a, hem de Bursa'ya hayran kaldım.
Fırsatını bulursam bu kez sadece keyif yapmaya tekrar gidebilirim.
Tabii herkese de tavsiye ediyorum.
Daha ferah bi zamanda, ayağımı bacağımı kırarım diye korkmadan kayak yapmaya çalışarak, telesiyeje binerek, karlarda yuvarlanarak...


Sizce de kartpostal gibi değil mi?





Otel gerçekten iyiydi..
Özellikle tatlılarına bayıldım, hem bu kadar lezzetli hem bu kadar hafif. Kilo alırım korkusuyla gittim, döndüğümde tartıyla yüzleşince kilo verdiğimi görmek çok sevindiriciydi.










Otobüs yolculuğu ise oldukça keyifliydi..
Hele dışardan manzarayı izlemek..müthiş..



Bursa'ya gidilir de iskender yenilmeden dönülür mü?
Bursa İskenderi anavatanında yemiş biri olarak kesinlikle dönülmezmiş diyorum.
Yok böyle bir lezzet! Ben iskender seven, yiyen biri değilim, aramam hiç ve bir elin parmaklarını geçmez yediğim.
Ama burda yediğim iskenderin tadını ömrüm boyunca unutmicam.
O kadar diyorum..




Bu da İskender dedemiz.
Önünde saygıyla eğiliyoruz, icraati büyükmüş ustanın...


Sadece iskenderle yetinmedik, şıramızı da içtik.
Şıra dalında kurutulmuş üzüm suyu imiş, ilk defa denemiş oldum.
Mayhoş ağır bi tat bekliyodum ama oldukça naif yumuşak bir tadı vardı.



Ve tabii kestane şekeri! Olmazsa olmazdı, hediye olarak geldi..Bursa havluları ile birlikte...


Keyifli bir organizasyondu.
Özellikle toplantı günü koşturmalı yoğun geçmesine rağmen çooook eğlendik.
Çalıştık ama yedik, içtik, oynadık, enerjimizin dibine kadar..
Uykumu alamadığım ama en güzel geçirdiğim haftasonulardan biriydi..
Bakalım sırada neler var?

Birthday Girl and Happy Birthday to Me!

13 Aralık 2011 Salı
Birbirinden güzel rakamlar ard arda gelmiş bugün
Bunun bir anlamı olmalı
13.12.11
:)
Duyanlar duymayanlara haber versin.
Bugün benim doğumgünümmm...!
Bir yaş daha büyüdüm..
Ama mfö bu şarkıyı bana yazmış olmalı; Hep Yaşım 19 :)
Acısıyla tatlısıyla benim olan bir yaş daha geçirdim.
Yeni yaşım eskiyi aratmasın, pastadaki mumları üflerken dilediğim dilek gerçek olsun.
Başka bir şey istemiyorum, gerisi can sağlığı!

Doğumgünüm haftaiçine denk geliyor diye erken bir kutlama yaptık Cumartesi akşamı.
Çok keyifli, eğlenceli bir akşamdı.
Çok güldük, çok eğlendik, dertleri tasaları evde bıraktık, önümüze baktık.
Sevdiklerim yanımdaydı, sevmediklerim uzakta...
Gecenin sonunda dedikleri gibi "hayat bize güzel!"
Hep de öyle olur inşallah!


Ve Doğumgünü kızı nasılmış, ne giymiş bir bakalım...
Son zamanlardaki favori rengim, herkes gibi ben de kendime bu rengi yakıştırdım. Gerçi kendi doğumgünümde kuzenimle pişti olmasaydık iyi olacaktı :) O da bu renk bir elbise tercih etmiş. Ama olsun durumu 'kalperimizin bir olması'na bağladık :)


Birbirinden hoş hediyeler aldım.
Güzel bir çift söz bile insanı mutlu etmeye yeterken seni düşünülerek alınmış bişeyler mutluluktan ağlamaya götürüyor insanı.
İnsanın sevenlerinin olması harika bişey.
Senede bir gün dahi olsa hatırlanmak kendini özel hissetmek süper bişey.
Doğumgünü kutlamalarım devam ediyor, bir kaç saniyesini ayırıp facebooktan duvarıma yazanların olması bile önemli benim için.
Hep sevgiyle, sevdiklerinizle, sevenlerinizle kalın.
Ve ne diyim, iyiki doğdum ben! :)

Ah Senin Gibisi Yok İstanbul...

5 Aralık 2011 Pazartesi
Seni bu halinle çoooook seviyorum İstanbul..
Aynı bu resimdeki gibi..
Masmavi deniz üstünde bembeyaz bulutların seyre dalınasılığında...


Vapur sesleriyle, insan sesleriyle..
Hep bi yere geç kalma korkusuyla telaşlı, heyecanlı, bazen mutlu bazen hüzünlü..
Ama büyük, ama güçlü..
"Başka"lığının kibiriyle hatta "bambaşka"lığının...
Ve güzel olduğunun farkında olan bir kadın kadar tehlikelisin bunun için.
Ama kimse seni sevmekten vazgeçmiyor bunun için.


Bazen yoruyorsun, zorluyor, üzüyorsun ama  aklı başından alan güzelliğinle birilerinin oluyorsun gönül alıyorsun..Doyuyorlar sana hele günlerde pazarsa hele güneşliyse hava..
Benim oluyorsun, sonra diğerlerinin.
Herkese bir nazar boncuğu. Beyaz bulutlar mavi deniz üstünde misali..


Ama sevmediğim yanların da yok değil..
Trafiğin mesela.
Trafiğe takıldığım zamanlarda kızıyorum sana küfürediyorum içimden
ne kadar küfür sayılırsa onlar..
Yine de "Ah senin gibisi yok İstanbul"



Bu da şarkımız olsun...


İddaa Ediyorum Herkesin Canı Pasta Çekicek! :)

4 Aralık 2011 Pazar

İçinizde pasta sevmeyen varmı?
Ben bayılırım ama kilo vermekten midem küçülmüşmü artık bilemedim bu güzelim pastayı bitiremedim.
Halbuki enfes bi tadı var sizlere özellikle tavsiye edebileceğim.

Geçen gün bir iş toplantımızı Faruk Güllüoğlu'nda yaptık.
Çok hoş,şık, kaliteli bir mekan.
Yiyecekleri de özellikle tatlı ve pastaları aynı güzellikte.
Pastanın tadı her yerde aynı gibi görünür ama değildir.
Bazı pastaları yerken sadece çikolatanın -veya meyvenin, kremanın- o klasik tadını alırsınız.
Ama bazı pastalarsa içindeki bütün malzemeleriyle damağınıza işler, sizi mutluluktan havalara uçurur özel bir tat bırakır ağzınızda, unutamazsınız.
Faruk Güllüoğlu'na ilgisi, hizmeti ve o güzelim pastaları için teşekkür ediyorum.
Porsiyon biraz daha küçük olsaydı bitirebileceğime emindim.
Eğer iş veya özel toplantı gibi organizasyonlarınız için mekan arıyorsanız Faruk Güllüoğlu tavsiye edilir...
Sevgiler..(:


ADINI SİZ KOYUN...

2 Aralık 2011 Cuma
Son izlediğim iki Türk filmi. Adını Sen Koy ve Memleket Meselesi.
İkisinin de konuları farklı. Zaten Adını Sen Koy gibi bir aşk filmi izledikten sonra bütün aşk filmlerinden tırstım açıkçası, kötü çıkacak diye başka konulara yöneldim.

Adını Sen Koy, sözüm ona aşk filmi, ama bir film bu kadar kopuk bu kadar anlaşılmaz bu kadar hiç olur yani.Belki ilk defa bir filmi acımasızca yorumlicam. Ama eleştirmekten başka bişey yapılmayacak bir film, neresinden tutarsan tut elinde kalır.Tamam arkadaşının aşkına aşık olma gibi bi klişe var, olur, sen onu iyi dramatize edip iyi kurguyla harmanlarsan olur, neden olmasın.Ama arkadaşım sen öyle kıçı başı olmayan, seyirciye  neden niçin nezaman nerede olarak anlatmayan, o duyguyu veremeyen bir senaryo yazıyosan, sonra bunu çektim diye iki Eskişehir görüntüsüyle kurtarmaya,sonunda duygulu bir şarkıyla işi bağlamaya çalışıyosan yok yani sen çok yanlış gelmişsin kardeş. Olmamış. Yapma bidaha bunu hobi olarak bile yapma yani.  Sayın Kiremitçioğlu kitap yaz, şiir yaz ama orda kal lütfen.



Memleket Meselesi'ne gelirsek. Sosyal mesajı olan filmleri hep sevmişimdir. Benim için bir aşk filminden daha tercih edilen daha ötedir. Güzel bir konusu varsa oyuncuları da başarılıysa, çekimiymiş, diyaloğuymuş çok aramam eksiğini. Bu da böyle bir filmdi. Sanat değeri ne kadar yeterliydi bilmiyorum ama konusu ilgi çekici ve dokunaklıydı. Karakterler sıcak, neşeli yurdum insanını, espriler güldürüyor. Görsel anlamda tatmin edici şeyler çıkabilirdi, mekan Akdenizse. Ama pek o taraflara girilmemiş konu ve karakterler üzerinden gidilmiş. Keyifliydi ama üzerinde çalışılabilirdi dediğim gibi. Bu tarz filmleri daha çok görmek istiyoruz vizyonda. 


Adını Koymaktan bahsetmişken bugün Adını Feriha Koydumu izlerseniz belki beni görürsünüz kimbilir :)

Bu post biraz ortaya karışık olacak...
Gelelimmm hayatın diğer güzelliği alışverişlere...

Prenses ruhuma hitap ediyor yeni küpelerim.
Taç figürlerine bayılıyorum aksesuarlarda.

Ve beklenen oriflame alışverişim. Bakalım ne kadar memnun kalacağız bu ürünlerden.


Ama en çok bunu merak ediyorum...Siyah göz kalemi,sürme veya eyeliner tüm makyaj malzemelerine feda edebilecek ürünler bence,olmazsa olmaz..



Şu postumda Alix Avienin çift renkli rimelinden bahsetmiştim. Ne kadar güzel ve baskın bir tonu olduğunu göstermek istedim. Haksızmıyım bayanlar? :)






Related Posts with Thumbnails