Cumartesi Mixi :)

27 Şubat 2010 Cumartesi
Yarın Annişim geliyor :) Ohh be!
Yemek yapmak çok keyifli eğlenceliydi ama annemi çok özledim.
Artık eksikliği iyice hissediliyor...
Babam daha çok özledi acıklı acıklı şarkılar çığırıyor günlerdir adamcağız..:)
Bugün de ; Annem gelince süpriz olsun diye; plazma almış eve.
Baba bu ne? Anneye süprizz ! :)
Dün de market alışverişine çıkmış süpriz yapim diye hemde annemi aramış bak ben buzdolabı dolduriorumm ne ne alayım diye? Nası süpriz ama :D
Bu dönemde benim yakın arkadaşım olan buzdolabımın üzerindeki tarifler henüz yapamadıklarım. Bi dolu tarif vardı ama yaptıkça attım sağa sola kayboldu :)



Son yaptığım yemekleri de paylaşimm de notumu verin :)



-İSPANYOL OMLETİ-
2 adet patates
1 adet soğan
3 çorba kaşığı zeytinyağı
3 adet yumurta
Tuz Karabiber
Patatesleri yıkayıp soyun ve küp küp doğrayın. Soğanı yemeklik doğrayın. Zeytinyağını 20 cm çapındaki bir tavada ısıtın. Patates ve soğanları tavada soteleyin. Tuz ve karabiber ekleyin. Patates ve soğanlar renk değiştirince kısık ateşe alın. Yumurtaları bir kasede çırpın. Yumurtalı karışımı tavadaki patates ve soğanların üzerine yayın. Her iki tarafını da kızartın. Sıcak olarak servis yapın. Not: Arzuya göre biber, jambon, mantar, peynir, domates de ekleyebilirsiniz. Ben kaşar + mısır ekledimm..



Bu da Bayat ekmekle yapılan bir kahvaltı yemeği...
Resimden karmançorman bi görüntü olabilir ama lezzetine diyecek yok emin olun ;)
Bayat ekmek, küpler halinde kesilerek derin bir kaba konur. İçine peynir, kaşar peyniri, zeytin, salam,sucuk, sosis hangisi varsa gönlümüze göre koyup baharatlar da eklenip karıştırılır sonra teflon tavada bi on dakika kızartılır. Hepsi bu gerisi afiyet şeker olsun :)









Bugün toplantı olduğu için olağandışı olaraktan işteydim..Sabah bi baş ağrısı tuttu bide üstüne pms olayı aman aman hiç çekilmiyorr..

Kanal D'de REZİLLİK, TRT'de GÜZELLİK mi? :S

25 Şubat 2010 Perşembe
Kanal D'de REZİLLİK, TRT'de GÜZELLİK

ÜSAME KARAKIŞ /VAKİT Kanal D, rezil diziyi ekrana çıkaracak; TRT de Ravza-i Mutahhara’dan canlı yayın yaparak Müslümanların gönüllerini fethedecek.RTÜK’e en çok şikâyet edilen dizi olma unvanına sahip olan Aydın Doğan’ın Kanal D televizyonunda yayınlanan Aşk-ı Memnu dizisi, İslâm âleminin önemli günlerinden olan bu akşam idrak edeceğimiz Mevlid Kandili günü yayınlanacak.

Efendimm burda isyanımı pöykürmesem içimde kalır.

Şimdiii çok değerli pek muhterem ahlak timsali (!)vakit gazetesi Aşkı memnu dizisinin kandil olduğu gerekçesiyle bugünkü bölümünün yayınlanmamasını "vaaz ediyor", tez kellesi uçurula padişah modunda yazarlarıyla..
Yahu bu bir dizi ya.Ne kadar ciddiye alıyorsunuz bazı şeyleri, hiçmi işiniz gücünüz yok allasen, nelerle uğraşıyorsunuz, amacınız ne?

Hem televizyon kumanda denen aletten oluşur, ister açarsın ister kapatırsın ister kanal değiştirirsin ister şeytan aleti diyip evine dahi almazsın. Evet evet bunu yapabilirsin, çünkü ülkemizde demokrasi var ve demokrasilerde çareler tükenmez! Kaldı ki bu ülkenin sorunu bumudur ki çare arayışı içine girelim.

Neyse yani izlemek zorunda değilsin ama izleyene saygı duymak zorundasın.

Daha net nasıl ifade edilebilir bilmiyorum ama sorun bu dizi değil aslında bu sadece bi detay bu radikal inanç dayatmalarına, yasakçı düşüncelere, tek bi gözden bakan zihniyete bi kafa atasım var o derece sinirlendim...

Tamam muhafazakar bi kesim vardır, rahatsız olanlar da ama herkesin zevkine beğenisine karışmak, inanç bezirganlığı, empozeciliği niye?

Bizim beynimiz yok da biz düşünemiyormuyuz yoksa...Çok sağolon ya çok sağolun iyiki varsınız yoksaa biz çoktan ahlakssız(!) olmuş, kötü yola düşmüştük(!)

KİNG'DEN HEDİYE KAZANMAK İSTEYEN?

24 Şubat 2010 Çarşamba

King Elektrikli Ev Aletleri 2010 yılında da hanımları mutlu etmeye devam ediyor, King Dünyası’na üye olanlar kazanıyor...

Blog üyelerine çekilişsiz, kurasız sürpriz hediyeler veriyor. Bayanların yanısıra bayların da katılabileceği bu yarışma bugüne kadar yapılan yarışmalara hiç benzemiyor. Kingdünyası.blogspot.com adresine yeni üye olacak bir kişiye çekilişsiz ve kurasız Thunderbird Otomatik Döner Fırçalı Saç Kurutma Makinesi hediye... 1600-1800W’luk ısınma gücü, iki yöne otomatik dönen şekillendirici fırçası, serin hava ayarı, 3 ısı ve 2 hız ayarı bulunan Thunderbird’a ücretsiz sahip olmak için King blog’unu ziyaret etmeyi unutmayın.

King Dünyası’na adım atar atmaz şans kapısını aralayacak olan üyeler arasına sizler de katılın.

Hemen üye olun, hediyenizi kaçırmayın!

Kazananlar http://kingdunyasi.blogspot.com adresinde açıklanacaktır...

Çok kısaca yapılması gerekenler:


1.http://kingdunyasi.blogspot.com adresinde yer alan blogumuza üye olmak.
2.Blog sayfanızda kampanyamızı duyurmak.
3.www.king.com.tr'de yer alan King Ladies Club'a üye olmak
3.Üye olduktan sonra Ad, Soyad, Adres, Yaş, Meslek, Medeni Durum ve Gsm bilgilerinizi tam olarak doldurup kingdunyasi@gmail.com adresine yollamak.

Herkese bol şans :)

Çocuklar için Kibrit Kutusu Etkinliği..



Kelebek Atölyesinin Kibrit Kutusu Etkinliğini hepimiz biliyoruz öyle değilmi.
Çok eğlenceli, pratik ve çok özel bi etkinlikti.
Şimdi kibrit kutularını minik bedenler, çocuklar için yapmaya ve onları mutlu etmeye ne dersiniz?

Ben de minik bir kibrit kutusu hazırlar ve onları sevindiririm diyorsanız yapmanız gereken tek şey aşağıdaki linke tıklamak...

Ayrıntılar işte burada..

Mutfak Stajı Part 2

23 Şubat 2010 Salı

KARNABAHAR KIZARTMASI

Bu sebzeyi sevmeyen ( başta babam, abim ) halt etmiştir!

Of ya ne güzel bi tadı vardır, ne de sağlıklıdır halbukiiii..







YALANCI TAVUK GÖĞSÜ

İnternette tarifi mevcuttur. Un, nişasta, margarin, süt, vanilin, şeker koalisyonuyla meydana gelir.

İlk defa yapılmıştır diğer yaptıklarım gibi.

Ve çok lezzettli olmuştur..

Tarçınları kalp şeklinde kestiğiim kalıpla döktüm ve şekli hoş oldu sankki :)

Zaten kalpsiz kısımlar da babiş için.Tarçın sevmiiyoo..
Bide hazır soslardan döktüm kenarına değişik bi tat almak isteyenler için...



Hazır sigara böreği,

Çok pratik oluyo herkese öneriyorumm :P

Aman aslını yapmakta ne var zaten tabiki anniş buzluğa koymuş ordan çıkarttım tavada cızırttımm :)




Ve gecenin yıldızı İçli Köfte! :P
Elimden içli köfte bile gelirrr..Dermişimm :P
Bunu ben yapmadım komşumuz getirdi, çok güzel görünüyor dimiii..
Annişim de güzel yapar ama kızartması ağır oluyor kaynatır..


Postacı Gelsin Selam Değil Hediye Versinn :)

22 Şubat 2010 Pazartesi


Bir doz minik güzel şey bloğunun sahibesi sevgili sezenin aylar önce düzenlediği yarışmayı kazanmıştım.Las Vegas konseptli hediye paketim dün ulaştı elime.
Açıkçası zaman geçince unutmuştum ben.
Kendisine çok teşekkür ediyorum. Hepsi çok özel şeyler, çekmeceme yerleştirdim saklıyorum :)









Şansıma hiç güvenmezdim ki... Kristal Küre'nin her cuma düzenlediği yarışmada birinci oldum. Heyecanla kargomun gelmesini bekliyorum..



Edit: Ve hediyem geldiii! Kolye resimde göründüğünden daha gösterişli ve çok çok güzel..Teşekkürler Kristal Küre ve Casette. Bence siz de bir an önce bu sayfayı takibe alın, birbirinden güzel hediyeleri kaçırmayın.. ;)







fotoğrafpenceremden bloğunun sahibesi sevgili Ceyda'nın yaptığı birbirinden güzel taçlar arasında bu kırmızı incili taçı görür görmez aşık oldum ve pasajdan ilk alışverişimi yapmış oldum ceydacım da hemen yolladı ama hala pttnin keyfini bekliyoruz, gelmedii ya inanamıyorumm :( Şimdi onlar paketimi kaybederlerse ne yapmam lazımm, bi cıngar çıkarmam lazım değilmi kardeşş..:(:)




Edit: Kargo geldi nihayetinde ama tacımı yollarda telef etmişler incileri dökülmüştü yapıştırdım... Ceydacımınn güzell ellerinden çıkan tacım huzurlarınızda..Çok tatlı dimi, ozaman sizde pasajına bir göz atın isterseniz.. :)





I ALWAYS GO TO THE THEATRE..:p

21 Şubat 2010 Pazar



Uzun zamandır tiyatroya gitmemiştim. Hani sinema daha popüler ya hani tiyatro fazla enteldir, sıkıcıdır, zaman bulamayız..yani öyle gelir ya aslında alışkanlık edinmemişizdir.. Oysa tiyatroya küçük yaştan beri ilgim vardı benim okulda hep tiyatro etkinliklerine katılır, bikaç aylık eğitim sürecim bile olmuştur. Ama şimdi sorarım kendime ne bu "Sinemaya gelince var, Tiyatroya gelince Yorgunum!" tadında Bihtervari tavırlar :) Tiyatroyu sinemayla aldatamazsın Ceci! Tiyatro senin ilk göz ağrın.. :P
Sonuç olarak bir Orhan Kemal klasiği olarak etkileyici bir oyundu. Oyuncuların performansları çok iyidi.Yorum yapmaya gerek yok ama özellikle Sadri Alışık'ı takdir ettim. Ama Yavuz Bingöl de kendini bu konuda baya ilerletmiş, oyunun sonundaki uzuuuun sonu gelmeyen alkış silsilesi kitlesel beğeniyi anlatır sanırım . Benim gibi tiyatroyu ihmal edenler bu oyunu kaçırmasınlar..

72. Koğuş

Sadri Alışık Tiyatrosu

Başlangıç Yılı : 2009

Kadro :
Yazan: Orhan Kemal
Yönetmen: Kemal Başar

Oyuncular
Kaptan: Yavuz Bingöl
Berbat: Kerem Alışık
Fatma: Azra Akın
Kara: Ali Tutal
Sölezli: Yusuf Atala
Bobi: Serhat Özcan
Leşçi: Ayhan Anıl
İzmirli: Yıldırım Gücük
Tavukçu: Fuat Onan
Kaya Ali: Ömer Duran
Başgardiyan: Tuncer Yenice
Gardiyan: Cem Hamzaoğlluları
Boşnak: Erman Bağrı
Düzenbaz: Derviş Tezcan
Nedime: Eylem Öden
Zeliha: İlknur Soydaş
Kadın Gardiyan: Ceyda Yücesan
Ayşe: Sinem Çatalbaş
Hacer Nine: Şenay Aksoy
Hatice: Nihan Sevinç

Oyun Hakkında :Oyun 1941 yılında Türkiye’de bir cezaevinde geçiyor. Cezaevinin 72 nolu koğuşunda çeşitli suçlardan yatan “adem babaların” insanlığa özlemi anlatılıyor. Kaptan’ın, berbat’ın, kaya ali’nin, tavukçunun, leşçinin, kara’nın ve izmirlinin hayata dair düşleri, çelişkileri, aşkları ve kavgaları sürmekte olan ıı. Dünya savaşı’nın etkisinde kalan türkiye’nin toplumsal ve sosyal koşullarıyla birleşip önümüze gerçek ve çarpıcı bir hikâye sunuyor.

 
 

MUTFAK STAJI PART-1 :)

20 Şubat 2010 Cumartesi

Yok kardeş yok mesele yemek yapmak değil mesele lezzetli yemek yapmak...

Dünyanın en zor işi ev hanımlığı kim ne derse dedin ben buna kanaat getirdim.

İşler hiç bitmiyor ki...Bunun sonu yok yani yaparsın yaparsın he biraz dinlenirsin belki sonra gene yaparsın..Hoş dinlenirken bile yapacağın bişeyler vardır muhakkak.

Annem canım annem sen neler çekmişsin öylee :(

Hafta içi çalıştığım için pek bi iş neyim yapamadım. Sağolsun kadir kıymet bilen komşumuza anahtarı vermiştik evi temizlemiş, çiğköfteden yaprak sarmasına, pilavdan,çorbaya yemek de getirdiler. Et yemeklerini babam yapıyor. Akşamları ben sadece tatlı ve çay yapıyorum :)

Bugün dedim madem evdeyim temizlik filan yapayım. Yok yok yaptığım annemin yaptığının sadece 10'da 1'i. Ama başım ağrıdı, ellerim soğuk suyun içinde dondu, markete gidip alışveriş yapayım dedim 3 torbayı taşıyamadım yani belim koptu..Ama bugüne kadar ev işi namına hiçbişey yapmamış benim bişeyler öğrenmeme katkıda bulundu bu durum.

Neyse bugün hazırladıklarım...;

KOLAY PİZZA

Öğlen yaptımm..Bayat ekmekleri değerlendirdimm..Aferin içimdeki tutumluluk duygusuna :)




MISIRLI PİLAV


Tereyağlı mısırlı pilav. Üç kişi koca bi tencereyi bitirdi. Bu güzel olduğuna delalet sanırım...






SALATA


Bunu da yaptım diyemi koydun Ceci diyeceksiniz...

Ama olsun renk katsınn..:)









ELMALI TART

Aslında elmalı poğaça şeklinde tane tane sarmak istiyordum. Ama hamurun kıvamını bir türlü tutturamadım ya.. Nasıl sinir oldumm..Neyse dedim bildiğimi yapiim parça parça olunca dağılıyodu bende hamuru tepsiye yayıp tart şeklinde yaptım..Tadı güzeldii ama şekli hiç hoşuma gitmedi :(

Allah kısmet ederse..
Ve yemeklerden zehirlenmezsek..
To be continued...
:)

Bana Sarı Laleler Al Çiçek Pazarından..¨*¤•♥•♫.¸¸.•♥•.¸

19 Şubat 2010 Cuma

Sözleriyle, müziğiyle büyülü şarkılara bir örnektir..
Mazhar Alansonun o benzersiz içten sesiyle bütünleşen aşıkken daha bi sevilen, aşık değilken de neden bana sarı laleler alacak bir sevgilim yok dedirten, öylesine değil özenle dinlenen, eski ama unutulamayan bir şarkıdır "Sarı Laleler"
Özellikle sabah saatlerinde daha dinlenesidir, dinlendiresidir kanaatimce...

¨*¤•♥•♫.¸¸.•♥•.¸



M.F.O. - Sari Laleler

Uykulu gözlerle döndüm rüyamdan
sana sarı laleler aldım çiçek pazarından
sen olmasan buralara gelemezdim ben
sevemezdim bu şehri anlamazdım dilinden
nasıl bir sevdaysa bu
karşı koyamam
dayanamam
kıskanırım
seni paylaşamam
satırlar uçar gider aklımdan
sana sarı laleler aldım
çiçek pazarından
yeniden başlasam bu sefer korkmadan
koklayıp birbirimizi çöpe atmadan
satırlar uçar gider aklımdan
sana sarı laleler aldım çiçek pazarından.


Ve düşünün..güneşli bir haftasonu sabahı..
yatağınızdan gerine gerine uyanıp kalkarken..
sizden önce uyanıp
size sarı laleler alıp getirmiş
bir sevdiğiniz var karşınızda.. :)

Ve Biraz da Thalia..(Biraz mı?) :)

18 Şubat 2010 Perşembe



Güzel kelimesinin hakkını vermekle kalmayıp şirinliğe, estetiğe, zerafete etiket olur bu hatun.


Ve karşınızda latin güzeli "THALIA"



Aksesuarları çok hoş..






Çocuk da yapar kariyerde..




Bu pembe gömleğin aynısını bulsammm...







Bu ne doğallık, bu ne doğalken bile güzel olma durumu? :)




Mağrur ve masum bi duruşu var...







Sıcak ve sempatik...







Elbisesine bayıldımm..O'na da kırmızı çok yakışıyoor...








Hep de gülermişşş..:)





Aa Enriqueyle kankaymışlar :P E ne de olsa "latin kardeşliği":)






Stil sahibi :)







Baştan çıkarıcı :)







Her daim Fotojenik..










Işıl ışıl ve dolu dolu bakan gözler...





Sportiff...





Ceci Güzellik Enstitüsü AR-GE Labaratuarı tarafından test edip onaylanmıştır


10'da 10 Kusursuz!



:)

Ruhumun Kalorili Gıdası; Latin şarkıları... :)



Ricardo Montaner - Besame la boca

Sevgili Joeycim benim taban yapmış latin hayranlığımı bilerekten birbirinden güzel latin şarkıları hatta albümüylen beraber üşenmeyip bana yollamış. Canımm çok incesin, çok düşüncelisin..Çok teşekkürler bir kez daha. Öpüyorum seni..

Ve sizleri de bu muhteşem şarkıyla baş başa bırakıyorum. Gözlerinizi kapatın ve bu şarkının büyüsüne kendinizi bırakın. Ama sevilmicek gibimiii ya.. :) Bu arada videoda birbirinden güzel filmlerin romantik sahneleri mevcuttur isterseniz gözlerinizi ilk seferde kapamayın kaçırmayınn :)

"Besame la boca" yani öp dudaklarımı demek, ingilizce sözleri aynen şöylee olurr;


Kiss me with your tear of joy
Kiss me the moon and cover the sun with your thumb
Kiss me the space between my body and your silhouette
And to the ocean most deep kiss it with your moisture
Kiss me the whisper that you made in my ear
Kiss the the journey of my hands to your altar
With holy water of your fountain, kiss my forehead
That baptizes me and blesses me that way of kissing

Kiss my fields and my flowers with your droplets of colors
Kiss the rain that slide on the window
Kiss my life and my ashes and you'll tell me I'm going to fast
Kiss me and let me make it with a scream

Kiss the torrent of illusions
Kiss me all the passions
Kiss my river until its opening
Kiss my life and my ashes and you'll tell me I'm going to fast
Kiss my nights and days, my deluge and my heaven in the sun

Kiss my eyes still asleep in the morning
Kiss me the skin with the volume of your narrowness
With holy water of your fountain
kiss my forehead
That baptizes me and blesses me that way of kissing

Kiss my fields and my flowers with your droplets of colors
Kiss the rain that slide on the window
Kiss my life and my ashes and you'll tell me I'm going to fast
Kiss me and let me make it with a scream

Bir Annenin gidişiye başlayan "Mutfak Stajı.."

16 Şubat 2010 Salı
Kardeşim Balıkesir'de okuyor. Ev arkadaşının tatili uzadığı ve geç döneceği için annişim onu yalnız bırakmaya razı olamadı. Beraber gittiler Balıkesir'e. Ve en az 20 gün orda kalacak. Geçen gün paylaştığım Bekir Coşkun yazısında "bir kadın gittiğinde" kısmını birebir yaşıyoruz şimdilerde. "Çok zor annecimm çok zor.. ben gidersem yapamazsınız diyon ya hep, aynen öyle..3 gün olmasına rağmen alışamadık hala, eksikliğin hissediliyor her şekilde.."
İş başa düşünce olaya pozitif yönden bakmak en iyisidir. Bu da benim için staj olsun, bişeyler öğreneyim ev işleri babında diye düşündüm..İşten döndüğümde babamla abiş kendince bişeyler hazırlayıp karnını doyurmuş oluyorlar. Bende pratik olarak bişeyler hazırlamaya çalışıyorum. Henüz "akşam yemeği" tasvirinde bir çalışmaya geçemedim.
Ama 2 gündür şunları yapıyorumm;


Pazartesi günü sevgili Prettycool ve pofişcimin de yaptığı meşhur fincan keki yaptım.
Hani resimde de gördüğünüz gibi pek başarılı sayılmaz :)
Ama ilk deneme için fena da sayılmaz dimi..


Tanıştırayım bu şahaserin adı Kumpirpizza hatta kısaca "Kumpiz" diyebiliriz kendisine :P
Tamamen benim uydurmasyonumdur. Fırında Kremalı patatesin kumpir tadı verdiği aşikardır, e neden bi sosisi, bi domatesi, zeytini olmasın..
E bunları da katınca kumpirmi olsam pizzamı karar verememiş bir görüntü hasıl olunca bu yemeğimizin "Kumpiz" adını almaması içten bile değildir..:)Görüntü olarak tam istediğim gibi olmasa da lezzetinin bağımlılık yaratacağı konusunda iddalıyım.

Hayır bunu ben yapmadımm :P Halleye de bi halley olmuşş.. Yılların lezzeti Halley de artık bisküvi paketine girmiş tek lokmalık olarak da bizi cezbetmeyi başarmıştır. Cemi cümlemizin gözü aydın! :) Lezzetten ödün verilmemiş, şekil şeması da ayneen avucumda gördüğünüz gibi efendimm :) Paylaşmak istedimm...
Ağzımızın tadı hiç bozulmasın..Annelerimizin değerini bilelim. Onlarsız zor..çok zor...
Bu arada yapabileceğim pratik yemek önerilerinize açığım, hatta rica ederim.. :)

Sevgi Dolu Kibrit Kutusu...







Yaklaşık bi ay önce Kelebek Atölyesinin organize ettiği Kibrit Kutusu etkinliğine katılmıştım.




Minicik kibrit kutusunu hayal gücümüz elverdiğince süsleyip ve içine el yapımı veya değil küçük hediyecikler koyarak kurayla belirlenen bir başka blog arkadaşımıza gönderecektik.




Şöylemi yapsam böylemi yapsam diye düşüne düşüne artık elim döndüğünce, becerebildiğimce süsledim kibrit kutumu. Doğrusu eşleştiğim arkadaşım (yani bu güzel bloğun sahibi yetenekli anne sevgili Derya) beğenecekmiydi teredütteydim hep, ama çok keyif aldım yaparken.






Sevgili Derya ile konuştuk mailleştik ve yolladık kibrit kutularımızı. Onun bana yollamış olduğu kibrit kutusu ulaştım elime bugün. Kolajladığı kibrit kutusu ve içine koyduğu anahtarlık keçe toka, mis kokulu kalpli kese şeklindeki şirin hediyeler o kadar mutlu ettiki beniii.. Hele el yapımı olduğundan daha bi severim ben böyle şeyleri...Burdan tekrar teşekkür ederim kendisine ve tabiki bu güzel etkinliğe vesile olan Kelebek Atölyesi'ne...

Bir Kadın ve Bir Erkek Gittiğinde...

12 Şubat 2010 Cuma

Bir erkek gidince;
Kentin tüm yolları çökmüş,
Dağları yan yatmış gibi olur.
Bir erkek gidince,
Raflarda kalır dizi dizi kitaplar,
çekmecede dosyalanmış evraklar,
ödenmiş senet koçanları, su, elektrik faturaları, banka dekontları,
maaş ekstreleri, taksit tarihleri, kalın bir defter içinde doğum günleri,
baş başa çekilmiş gülen resimler,
telefonlar, görüşme günleri, araba anahtarı, cep telefonu, dizüstü bilgisayar,
Boynunu büker kalır.

Bir erkek gidince;
Susar dış kapının gürültüsü,
Kahvaltı için ekmek almaya, gazete getirmeye giden olmaz.
'Gelince ne gerekli?' diye telefon eden,
'Hazırlan, akşam gidiyoruz' diyen,
'Boyunbağım nerede?'
'çoraplarım yıkanmamış mı?',
'Hani beyaz gömleğim?',
'Anahtarımı unuttum!',
'Sahi, saatim evde mi kalmış!'
'Evlenme yıldönümümüz dün müydü?' Sesleri eksilir..

Bir erkek gidince;
Ev kapanmaz ama ışıkları söner, karanlığa gömülür..

Bir erkek gidince bir evden;

Bir dede,
bir baba,
bir oğul,
bir ağabey,
bir dayı,
bir amca,
bir kuzen,
bir yeğen,
bir torun,
bir delikanlı,
bir sevgili,
bir yiğit,
bir savaşçı,
bir barışsever,
göklerden bir kartal,
ormandan bir aslan,
bir günün aydınlık kısmı,
beynin yarısı,
mevsimlerden yaz olanı,
kolun iş göreni,
ayağın adım atanı kesilir.
Kısacası;
bir erkek gidince yatağın yarısı buz kesilir..

KADINLAR gittiklerinde arkalarında daha büyük boşluklar bırakırlar.
Onlar bir gün çekip gittiklerinde, peşlerinde 'yetim-öksüz' kalan çok olur:
Mutfaktaki dolap, perdeler, kavanozun içindeki eski düğmeler, özenle saklanmış küçülmüş giysiler, dolap diplerindeki kurdeleler.. .
Sabah karanlığında mutfaktan gelen tıkırtılar susar, yetim kalmıştır tabaklar.
Bir kadın gittiğinde hep suyu u nutulur saksıların.
Sık sık boynunu büker 'sarıkız'.
O teki kalmış eski bardağın anlamını bilen olmaz, değerini kimse anlayamaz krom hac tasının.
Balkon artık sessizdir, koridor kimsesiz.
Bir kadın gittiğinde...
Bir kadın gittiğinde ne çok kişi gider aslında; bir ağır işçi, bir temizlikçi, bir bakıcı, bir bahçıvan, bir muhasebeci.. .
Bir anne gider...
Bir dost...
Bir arkadaş...
Bir sevgili...
Ne çok kişi yok olur bir kadın gittiğinde.

Hep böyle olur; bir kadın gittiğinde; övgüler, uyarılar, yakınmalar, dualar yetim kalır.
Kapı eşiğindeki 'Dikkat et...' duyulmaz, annesi gitmiştir 'geç kalma'nın.
Kadınlar, arkalarında büyük boşluklar bırakarak giderler.
Bir kadın gittiğinde pek çok kişi gitmiştir aslında. Ve bir kadın gittiğinde pek çok 'yetim' bırakmıştır arkasında.

Bekir Coşkun


Yine muhteşem bir yazıydı geçen yıla ait Bekir Ustanın yazdığı..paylaşmadan edemedim. :)

Bu aralar ya da Şu sıralar.. :)

10 Şubat 2010 Çarşamba


Bu aralar Secret'ı okuyorum. 2 günde bitirilecek bir kitap ama sürekli aynı şeyleri tekrarladığından sıkıldım ara verdim, tekrar elime almalıyım...




At kuyruğu yapıp saçımı kokoş tokalar takıyorumm.. :)




Rengarenk ojeler sürüp baharı anımsıyor, anımsatıyorumm..:)

Evet bunu sadece tırnaklarımla başarabiliyorum..


(hadi beee! ) :)



Çantamdan eksik etmiyor yiyorumm...tadına bayılıyorumm..





Karnabaharı pek bi severim, annem salatasını yapar da ben yemezmiyimm :)

İçinde karnabahar, havuç, mayonez, yoğurt ve sarımsak var...







Çeki düzen veriyorum sağa sola, yine bozulacak ama olsun...



Ve gülüyor, gülümsüyor, depresif hallerden sıyrılıp gülümsemeye çalışıyorumm..:)

Related Posts with Thumbnails